Dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların yegâne amacı soylarını devam ettirecek canlıları dünyayı getirmektir. Diğer canlılara göre düşünme özelliği gelişmiş olan insan için tabi ki durum sadece bunda ibaret değildir. İnsanoğlu sadece soylarının devamı anlayışı ile değil bunu daha duygusal noktada yerine getirirler. Çünkü dünyaya getirdikleri çocuk sevdikleri insanla birlikte geleceklerine bırakacakları bir ümit ışığıdır aynı zamanda bu nedenle diğer canlılardan daha farklı hareket ederler. Doğacak çocuklarının cinsiyet tercihi konusunda herkesin içinde elbette bir seçenek isteği vardır. Kimisi kız çocuk ister, kimisi erkek ama herkes için ortak tek bir istek vardır. Oda dünyaya gelen çocuğun veya çocukların sağlıklı olmasıdır. Ama maalesef bazen istenmeyen sonuçlarda ortaya çıkabilir. Bu elbette kimsenin karşılaşmak istemediği bir durumdur. Ama buradaki önemli nokta başımıza gelen bu durumun dünyanın sonu olmadığı gerçeğinin bir an önce kabul edilip ne yapabilirim veya ne yapmalıyım sorusuna en doğru cevabı aramak ve bulmaktır.
Bugünkü yazımızı yazma nedenimiz Otizmli tıbbi terimiyle Otistik Spektrum Bozuklukları olarak tanımlanan bir çocuğa sahip anne ve babalara bu anlamda nasıl davranmaları konusunda yön vermeye çalışmaktır. Bugün kesin olarak otizm teşhisi 3 yaşından itibaren konulabiliyor. Tanı olarak ise 18 aylık’ dan itibaren doktorlar tarafından konulup inceleme altına alınabilmektedir. Ama aslına bakarsanız evreler halinde incelendiğinde daha ikinci aydan itibaren çocuğunuzdaki farklılıkları gözlemlemeniz mümkündür. Birçok kişi ilk başta çocuğunda ki farklılığı kabul etmek istemediği için teşhisin geç konulması gibi durumlar ne yazık ki oldukça yaygındır.
· İkinci ayda hiçbir dinleme ve göz temasının olmaması
· 4 ve 5. aylarda anne, babaya ve çevresindeki diğer kişilere gülücük ya da neşeli sesler çıkartarak karşılık vermemek
· 8 ve 9. aylarda karşılıklı olarak iletişim kurmayı becerememek.
· Kendisi bir yeri İşaret ederek göstermek yerine anne babasının veya başka bir yetişkinin elini tutup göstermek ve işaret edilen noktaya bakmamak
· Sağlıklı bir bebek 12. Aylık olduğun da en az iki kelime ile iletişim kurmaya ve anne babasının yüz ifadelerini ve seslerini taklit etmeye başlar. Bunların yapılamadığı durumlar.
· 16. ayında problem çözmeye yönelik karmaşık işlemler yapamamak
· İki yaşına geldiği halde taklit oyunu oynamamak
· 36ile 48. ay aralığında kim, nerede, niçin vb. sorulara cevap verememek
· Daha önce öğrendikleri becerilerin kaybedilmesi
Çocuğunuzda adım adım gözlemleyeceğiniz bu özelliklerden herhangi bir kaçı bu anlamda şüphelenmeniz için yeterlidir. Bunun sonucunda çocuğunuzu bu konuda konunun uzmanı bir doktora götürerek gözlenme sürecini başlatabilirsiniz. Bu konuda ki duyarlılık çoğu zaman hastalığın daha erken teşhis edilip çocuğunuzun özel eğitim alması noktasında bir an önce çalışmalara da başlayabilirsiniz. Bu konuda unutulmaması gereken önemli bir nokta da çocuğunuz Otistik olsa da ona normal bir bireymiş gibi davranılmasının çocuğun gelişimi için çok önemli olduğudur.
Bugünkü yazımızı yazma nedenimiz Otizmli tıbbi terimiyle Otistik Spektrum Bozuklukları olarak tanımlanan bir çocuğa sahip anne ve babalara bu anlamda nasıl davranmaları konusunda yön vermeye çalışmaktır. Bugün kesin olarak otizm teşhisi 3 yaşından itibaren konulabiliyor. Tanı olarak ise 18 aylık’ dan itibaren doktorlar tarafından konulup inceleme altına alınabilmektedir. Ama aslına bakarsanız evreler halinde incelendiğinde daha ikinci aydan itibaren çocuğunuzdaki farklılıkları gözlemlemeniz mümkündür. Birçok kişi ilk başta çocuğunda ki farklılığı kabul etmek istemediği için teşhisin geç konulması gibi durumlar ne yazık ki oldukça yaygındır.
Gelelim otizm nedir? Neden olur? Sorusunun cevabına
Otizm, dilin gelişimi ve kullanımı, sosyal etkileşim hayali veya sembolik oyun kurmadaki sorunlar, kısıtlı ilgi alanı, tekrar eden hareketler ile kendisini ortaya koyan ve tanım olarak 3 yaşından önce başlayan ağır bir merkezi sinir sistemi bozukluğudur. Otizmin oluşmasında belirlenen tek bir neden yoktur. Genetik faktörlerin etkisi olduğu gibi çevresel faktörlerinde etkisi olduğu yapılan araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır. Kadının hamileliği esnasında geçirdiği birtakım rahatsızlıkların da çocuğun zihinsel gelişimini etkilediği konusunda uzmanlar fikir birliğine varmaktadır. Otizm tanısı gözleme dayanarak ve anne babadan alınan bilgiler doğrultusunda konulmaktadır.Otizm için ne zaman şüphe etmeliyiz?
Yukarı dada az çok bahsettiğimiz gibi otizm teşhisinde en büyük rol anne babaya düşmektedir. Bu konuda dikkat çok önemlidir. Ama tabi asıl bu konuda kendinize dürüst davranmak ve gerçeği kabul etmek ilk şarttır.· İkinci ayda hiçbir dinleme ve göz temasının olmaması
· 4 ve 5. aylarda anne, babaya ve çevresindeki diğer kişilere gülücük ya da neşeli sesler çıkartarak karşılık vermemek
· 8 ve 9. aylarda karşılıklı olarak iletişim kurmayı becerememek.
· Kendisi bir yeri İşaret ederek göstermek yerine anne babasının veya başka bir yetişkinin elini tutup göstermek ve işaret edilen noktaya bakmamak
· Sağlıklı bir bebek 12. Aylık olduğun da en az iki kelime ile iletişim kurmaya ve anne babasının yüz ifadelerini ve seslerini taklit etmeye başlar. Bunların yapılamadığı durumlar.
· 16. ayında problem çözmeye yönelik karmaşık işlemler yapamamak
· İki yaşına geldiği halde taklit oyunu oynamamak
· 36ile 48. ay aralığında kim, nerede, niçin vb. sorulara cevap verememek
· Daha önce öğrendikleri becerilerin kaybedilmesi
Çocuğunuzda adım adım gözlemleyeceğiniz bu özelliklerden herhangi bir kaçı bu anlamda şüphelenmeniz için yeterlidir. Bunun sonucunda çocuğunuzu bu konuda konunun uzmanı bir doktora götürerek gözlenme sürecini başlatabilirsiniz. Bu konuda ki duyarlılık çoğu zaman hastalığın daha erken teşhis edilip çocuğunuzun özel eğitim alması noktasında bir an önce çalışmalara da başlayabilirsiniz. Bu konuda unutulmaması gereken önemli bir nokta da çocuğunuz Otistik olsa da ona normal bir bireymiş gibi davranılmasının çocuğun gelişimi için çok önemli olduğudur.