Dünya üzerinde kullandığımız enerji kaynaklarının tükenilir olması biz insanları hem bu kaynakları daha dikkatli kullanmaya hemde yeni enerji kaynakları arayışına gitmeye mecbur bırakmıştır.
İnsanların en çok kullandığı enerji kaynaklarının başında elektrik enerjisi gelmektedir. Elektriği birçok yerde kullanmakla birlikte en çok aydınlatmada kullanmaktayız. Evlerimizde, işyerlerimizde,okullarda aydınlanma ihtiyacı için elektrik enerjisi kullanılmaktadır.
Elektrik enerjisinin kullanımının bu şekilde günden güne yaygınlaşması fakat bu artışa karşılık üretiminin düşük olması ülkemiz de ve dünyada enerji sıkıntısının yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda elektriğin nasıl daha verimli kullanacağı konusunda çalışmalar yapılmasına sebep olmuştur.Bu yüzden en çok aydınlatma konusunda tüketilen elektriğin tasarruflu kullanılmasına yönelik lambaların üretimi yaygınlaşmaya başlamıştır.
Ülkemizde okullarda,bürolarda,fabrikalarda aydınlatma için en çok floresan lambalar kullanılmaktadır. Floresan lambalar, civa buharlı deşarj lambaları olduklarından, işletme giderleri düşük, etkinlik faktörleri yüksek, ömürleri daha uzun olması gibi özellikleri ile birlikte verimli ve kaliteli bir aydınlatma sağladıklarından dolayı çok fazla tercih edilirler.
Bu anlamda ampul mü floresanmı tartışması sürekli devam etsede Ampulun 75 Watt’lık bir modelinin verdiği gücü 18 Watt’lık bir floresan lamba verebilir. Yani kısaca belirtecek olursak floresan lambalar az enerji tüketip çok ışık verebilirler. Bu nedenle ampule kıyasla floresanlar daha az enerji tüketirler.
Yaklaşık olarak floresan lambaların kullanım süreleri 50,000 saate kadar uzanabilir. Fakat üç saatlik kullanım veya kapatıp açılmaların çoğaldığı durumlarda ömrü 20,000 saate kadar da düşebilir. Tek dezavantajları ortama ultraviyole ışık yaymalarıdır. Floresanın ultraviyole içeren arkı saniyede 120 çakar. Işığın bu frekansı ise bazı kişilerde çeşitli hastalıklara ve baş ağrısına neden olabilir. Fakat bu durum floresan lambaların normal bir ampule göre enerjide tasarruf sağladığı gerçeğini değiştirmez.
İnsanların en çok kullandığı enerji kaynaklarının başında elektrik enerjisi gelmektedir. Elektriği birçok yerde kullanmakla birlikte en çok aydınlatmada kullanmaktayız. Evlerimizde, işyerlerimizde,okullarda aydınlanma ihtiyacı için elektrik enerjisi kullanılmaktadır.
Elektrik enerjisinin kullanımının bu şekilde günden güne yaygınlaşması fakat bu artışa karşılık üretiminin düşük olması ülkemiz de ve dünyada enerji sıkıntısının yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda elektriğin nasıl daha verimli kullanacağı konusunda çalışmalar yapılmasına sebep olmuştur.Bu yüzden en çok aydınlatma konusunda tüketilen elektriğin tasarruflu kullanılmasına yönelik lambaların üretimi yaygınlaşmaya başlamıştır.
Ülkemizde okullarda,bürolarda,fabrikalarda aydınlatma için en çok floresan lambalar kullanılmaktadır. Floresan lambalar, civa buharlı deşarj lambaları olduklarından, işletme giderleri düşük, etkinlik faktörleri yüksek, ömürleri daha uzun olması gibi özellikleri ile birlikte verimli ve kaliteli bir aydınlatma sağladıklarından dolayı çok fazla tercih edilirler.
Floresan lamba ilk ne zaman kullanılmıştır?
Floresan lambalar ilk olarak 1939 yılında ” General Electric ” firması tarafından üretilip sergilenmiştir. Amerikada ki evlerin elektrik aydınlatmasından yaklaşık olarak 60 sene sonra çıkan floresan lambanın bilinen diğer ampul ile savaşı günümüze kadar devam etmektedir.Fakat floresan lambalar her zaman elektrik tüketiminin azlığı açısından hep bir adım öne çıkmıştır.Yaklaşık olarak floresan lambaların kullanım süreleri 50,000 saate kadar uzanabilir. Fakat üç saatlik kullanım veya kapatıp açılmaların çoğaldığı durumlarda ömrü 20,000 saate kadar da düşebilir. Tek dezavantajları ortama ultraviyole ışık yaymalarıdır. Floresanın ultraviyole içeren arkı saniyede 120 çakar. Işığın bu frekansı ise bazı kişilerde çeşitli hastalıklara ve baş ağrısına neden olabilir. Fakat bu durum floresan lambaların normal bir ampule göre enerjide tasarruf sağladığı gerçeğini değiştirmez.