Aerodinamik, havanın kuvvete olan etkisini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde daha çok otomobil ve uçak alanında önem kazanmış ve gelişme göstermiştir.
Bundan yıllar önce ilk üretilen araçlar insanın ayağını yerden kesmesi ve gitmek istediği yere daha çabuk varmasını sağlamak amacıyla üretilmişlerdir. Bu nedenle de bir takım yenilikler olsa bile aerodinamik alanına önem verilmemiştir. Fakat artık günümüzde araç kullanıcıları arabalara sadece ayağımı yerden kessin mantığı ile bakmamaktadırlar. Artık aracın yaptığı hızdan, taşıma kapasitesine,sürüş konforuna,hava direncine ve yakıt tüketimine kadar birçok konuda araştırma yapıp bu beklentilerini karşılamasını beklemektedirler.
İşte bu beklentiler araç üreticilerin ürettikleri aracın motor gücünü arttırmak ,konforu arttırmak ve tüm bunları ekonomik şartalara uygun yapmak için her türlü araştıştırıp yapmak için büyük çaba sarf etmektedirler.Fakat bu üretilen araçların hem ekonomik hem süratli olabilmesi için aerodinamik değerlerinin iyi hesaplanmalı ve o doğrultuda hareket etmek gerekmektedir.
Karayollarında hava direncinden kaynaklı birçok kayıp yaşanmaktadır.Bu kayıplar şunlardır;
• Transmisyon Kayıplar
• Termodinamik Kayıplar
• İvme Kayıpları
• Yuvarlama Kayıpları
Bu çalışmalar neticesinde hava direnç katsayısı ,
Motorsikletlerde:0.4’e
Binek araçlarda :0.25’e
Otobüslerde:0.5’e
Kamyonlarda:0.65’e kadar düşürmeyi başarmışlardır.
Aerodinamik değerleri en aza indirme konusunda rekor 0,182 oranla Mercedes C111 serisindedir.
Karayolunda seyir halindeyken cam açmak, kullanılan lastiklerin daha kalın lastiklerle değiştirilmesi, bagajda fazla yük olması gibi durumlar hava direncinde %10-12 ‘lik bir artış oranına neden olmaktadır.
Havanın otomobil üstünde kaldırma kuvveti etkisi,
Tayfun, hortum gibi şiddetli rüzgarların tehlikeli kabul etmelerinin bir nedeni de alçaktan eserek yukarıya doğru basınç oluşturarak yukarı doğru savurma yaratmasıdır. İşte yüksek hızdaki araçların hızları arttıkça üstlerindeki basınç düşmektedir.Bu düşüş nedeniyle araç emiş etkisi yaparak alttan giren hava aracı yukarı kaldırmak için basınç uygular. Oluşan bu basınç nedeniyle aracın yer tutuşu
özellikle virajlarda en aza inerek aracın savrulmasına hatta savrulup takla atmasına neden olabilir.
Bu yüzdende yarış otomobillerinin alt yapılarına eğrilik verilmektedir.Fakat buna rağmen bu savrulma etkisinin önüne tam olarak geçilememektedir. Aşırı süratle giden bir yarış arabasının altına giren rüzgar otomobili kaldırmak adına etki yapar.
Binek araçlarda risk yarış araçlarında kadar yüksek olmasada yinede onlarda da savrulma riski bulunmaktadır.Bu nedenle bugünlerde ağırlık artırma çalışmalar yapılmış.En son olarak da rüzgarlık kullanımı yaygınlaşmıştır.
Bundan yıllar önce ilk üretilen araçlar insanın ayağını yerden kesmesi ve gitmek istediği yere daha çabuk varmasını sağlamak amacıyla üretilmişlerdir. Bu nedenle de bir takım yenilikler olsa bile aerodinamik alanına önem verilmemiştir. Fakat artık günümüzde araç kullanıcıları arabalara sadece ayağımı yerden kessin mantığı ile bakmamaktadırlar. Artık aracın yaptığı hızdan, taşıma kapasitesine,sürüş konforuna,hava direncine ve yakıt tüketimine kadar birçok konuda araştırma yapıp bu beklentilerini karşılamasını beklemektedirler.
İşte bu beklentiler araç üreticilerin ürettikleri aracın motor gücünü arttırmak ,konforu arttırmak ve tüm bunları ekonomik şartalara uygun yapmak için her türlü araştıştırıp yapmak için büyük çaba sarf etmektedirler.Fakat bu üretilen araçların hem ekonomik hem süratli olabilmesi için aerodinamik değerlerinin iyi hesaplanmalı ve o doğrultuda hareket etmek gerekmektedir.
Karayollarında hava direncinden kaynaklı birçok kayıp yaşanmaktadır.Bu kayıplar şunlardır;
• Transmisyon Kayıplar
• Termodinamik Kayıplar
• İvme Kayıpları
• Yuvarlama Kayıpları
Hava Direncinin Araç Üzerindeki Etkisini Azaltmak İçin Yapılması gerekenler
Araç üzerinde havanın sürtünmesi ne kadar pürüzsüz ve kesintisiz olursa o denli başarılı sonuçlar elde edilmektedir.Bu yüzden yan aynaların aerodinamik özellik göstermesi, kapı camlarının ve farlarının araç kaportasıyla bir yüzeyde dizayn edilmesi , ön ve arka camların daha yatık bir şekilde tasarlanması, araç altındaki girinti ve çıkıntıların kamufle edilerek düzleştirilmesi , çamurlukların örtülmesi, lastik oyuklarının genişletilmesi, ön ve arka tekerlekler arasına etekler yerleştirilmesi, ön panel altına hava kesiciler yerleştirilmesi gibi birtakım çalışmalar yapılmaktadır.Bu çalışmalar neticesinde hava direnç katsayısı ,
Motorsikletlerde:0.4’e
Binek araçlarda :0.25’e
Otobüslerde:0.5’e
Kamyonlarda:0.65’e kadar düşürmeyi başarmışlardır.
Karayolunda seyir halindeyken cam açmak, kullanılan lastiklerin daha kalın lastiklerle değiştirilmesi, bagajda fazla yük olması gibi durumlar hava direncinde %10-12 ‘lik bir artış oranına neden olmaktadır.
Havanın otomobil üstünde kaldırma kuvveti etkisi,
Tayfun, hortum gibi şiddetli rüzgarların tehlikeli kabul etmelerinin bir nedeni de alçaktan eserek yukarıya doğru basınç oluşturarak yukarı doğru savurma yaratmasıdır. İşte yüksek hızdaki araçların hızları arttıkça üstlerindeki basınç düşmektedir.Bu düşüş nedeniyle araç emiş etkisi yaparak alttan giren hava aracı yukarı kaldırmak için basınç uygular. Oluşan bu basınç nedeniyle aracın yer tutuşu
özellikle virajlarda en aza inerek aracın savrulmasına hatta savrulup takla atmasına neden olabilir.
Bu yüzdende yarış otomobillerinin alt yapılarına eğrilik verilmektedir.Fakat buna rağmen bu savrulma etkisinin önüne tam olarak geçilememektedir. Aşırı süratle giden bir yarış arabasının altına giren rüzgar otomobili kaldırmak adına etki yapar.
Binek araçlarda risk yarış araçlarında kadar yüksek olmasada yinede onlarda da savrulma riski bulunmaktadır.Bu nedenle bugünlerde ağırlık artırma çalışmalar yapılmış.En son olarak da rüzgarlık kullanımı yaygınlaşmıştır.