Ünlü ve deneyimli Fransız filozof ve matematikçisi olan Descartes bu iki özelliğinin yanı sıra bir bilim adamıdır. 1596 senesinde La Haye’de dünyaya gelmiştir. Cizvit Koleji’nde öğrenim hayatına başlayan Descartes, Poitiers Üniversitesi’nde üniversite öğrenimini tamamlamıştır. Onlarca farklı ülkeye seyahat ederek oralarda yüzlerce ilmi çalışmaya imza atmıştır.
Büyük matematikçilerden sayılmasının tek sebebi geometriye ve cebire çok fazla yenilik getirmesinden dolayıdır. Felsefi düşünceleri sayesinde felsefe alanında da ismi bilinir birisi olmuştur. Skolastik sistemi reddeden Descartes, “Düşünüyorum. Öyleyse varım!” diyerek felsefede yeni bir çağ açacak bir söz söylemiştir. Felsefi teorileri tamamıyla Salt Akıl Teoremi üzerine kuruludur. Hayatı boyunca hiçbir şeyi eğer ispatı yoksa kabul etmemiştir. Bu yüzden oldukça şüpheli bir tavır sergilemiştir. Bu yüzden tanrının olup olmadığını da uzun süre sorgulamıştır. Bu sorgulama ise metafizik bölümünde yaptığı uzun çalışmalar sonucu kendisine göre izah edebilme ile sonuçlanmıştır. İlim ve bilim alanında yaptığı yüzlerce çalışma sayesinde çok kısa süren bir idealizm zamanından sonra sonunda realizm dönemine ulaşmıştır.
Başarılı bir filozof olan Descartes hem felsefi olma hemde eserlerinde birinci olma özelliğini taşıyan “Denemeler” ismini koyduğu bir eser yazmıştır. Denemeler eseri dört bölümden meydana gelmiştir. Bu bölümler meteorlar, geometri, optik ve metot isimli bölümlerdir. Yazdığı bu eser felsefe alanında çok büyük bir yeniliktir. Felsefe bu eser sayesinde yenilikçi ve modern bir özellik kazanmıştır.
Eğitim alanında da oldukça fazla yeniliğe imza atan Descartes, okuduğu okulda tanışmış olduğu Isaac Beeckman aracılığıyla yaratıcı yönünün farkına varmıştır. Vizyonu, insanlık tarihinin sürekli gelişmesini mümkün kılan temel bilimleri geliştirmektir. Bu yüzden bu vizyonunu tüm hayatında uygulamayı başardı. Hayatı boyunca kendini vizyonuna adadığı için evlenme gibi bir durum söz konusu olmamıştır. Ancak birlikte yaşamış olduğu ve hizmetçilik ile uğraşan Hollandalı Helene’den 1635 senesinde Francine ismini koydukları bir kızı olmuştur. Descartes’in kızı maalesef çok uzun süre yaşayamamıştır. 5 yaşına girdiğinde vefat etmiştir. Hayatına uyarladığı “Hiçbir şey keşfedilemeyecek kadar uzakta olmayacaktır.” sözünü tüm hayatında uygulamıştır.
Büyük matematikçilerden sayılmasının tek sebebi geometriye ve cebire çok fazla yenilik getirmesinden dolayıdır. Felsefi düşünceleri sayesinde felsefe alanında da ismi bilinir birisi olmuştur. Skolastik sistemi reddeden Descartes, “Düşünüyorum. Öyleyse varım!” diyerek felsefede yeni bir çağ açacak bir söz söylemiştir. Felsefi teorileri tamamıyla Salt Akıl Teoremi üzerine kuruludur. Hayatı boyunca hiçbir şeyi eğer ispatı yoksa kabul etmemiştir. Bu yüzden oldukça şüpheli bir tavır sergilemiştir. Bu yüzden tanrının olup olmadığını da uzun süre sorgulamıştır. Bu sorgulama ise metafizik bölümünde yaptığı uzun çalışmalar sonucu kendisine göre izah edebilme ile sonuçlanmıştır. İlim ve bilim alanında yaptığı yüzlerce çalışma sayesinde çok kısa süren bir idealizm zamanından sonra sonunda realizm dönemine ulaşmıştır.
Eğitim alanında da oldukça fazla yeniliğe imza atan Descartes, okuduğu okulda tanışmış olduğu Isaac Beeckman aracılığıyla yaratıcı yönünün farkına varmıştır. Vizyonu, insanlık tarihinin sürekli gelişmesini mümkün kılan temel bilimleri geliştirmektir. Bu yüzden bu vizyonunu tüm hayatında uygulamayı başardı. Hayatı boyunca kendini vizyonuna adadığı için evlenme gibi bir durum söz konusu olmamıştır. Ancak birlikte yaşamış olduğu ve hizmetçilik ile uğraşan Hollandalı Helene’den 1635 senesinde Francine ismini koydukları bir kızı olmuştur. Descartes’in kızı maalesef çok uzun süre yaşayamamıştır. 5 yaşına girdiğinde vefat etmiştir. Hayatına uyarladığı “Hiçbir şey keşfedilemeyecek kadar uzakta olmayacaktır.” sözünü tüm hayatında uygulamıştır.