Bütün doktorların araştırdığı, günümüzde dilden düşmeyen bir hastalık. Sosyal iletişim yeteneklerinin gelişmesine hatta oluşmasına engel olan bu hastalık otizmdir. Asosyal olan, iletişim kuramayan kişilere yardım etmek için çoğu yardım kurumu yardım etmeye çalışıyor. Kendi geleceğine sınırlar koyan ve tamamıyla toplumdan uzaklaşan çok küçük yaştaki çocuklar adına çalışmalar ve etkinlikler durmadan son hızla ilerliyor.
Otizm hastalığı genellikle 2 yaşında ortaya çıkıyor. Tabii ki de tamamıyla belli olmuyor ancak belirti olarak kendini gösteriyor. Bu hastalığa sahip kişilerin en belirgin özelliği ise anlama güçlüğü ve algılayamama oluyor. Zeka geriliği neredeyse yoktur. Ancak bazı istisnai durumlarda zeka geriliği görülebilmektedir. Zeka geriliği olsun veya olmasın o bireylere göre dünya çok farklı bir yerdir. Algılama yöntemleri çok farklıdır. Bir annenin doğum yaptıktan sonra engelli olma ihtimali %2’dir. Otizm hastalığına yakalanma olasılığı ise %0.5 kadar düşük bir orandır. Erkek çocuklar otizm hastalığına kızlardan daha çok yakalanırlar.
Eğer hasta olduğu düşünülen kişi sözsüz iletişim kurarken zorlanıyorsa, davranışlarında çoğunlukla farklılaşma gözleniyorsa, yorumlama yeteneği diğerlerine göre zayıfsa, toplum içinde olmayıp uzaklaşıyorsa, karşılıklı kurulan ilişkilerde sorun yaşıyorsa, duygu ve düşüncelerini tam olarak aktaramıyorsa ve hayal gücü zayıf ise otizm hastalığına yakalanmış olma ihtimali vardır.
Otistik hastası bir çocuk dünyaya karşı pek ilgi ile bakmaz. Kendi isteklerini başkalarının işaretleri ile belli eder. Çoğunlukla göz teması kurmaz. Sebepsiz bir şekilde ağlayabilir ya da aynı şekilde gülümseyebilir. Anlamı olmayan cümleler kurabilir ve bunları devamlı, durmadan tekrarlayabilir.
Otizm hastalığına ne sebep oluyor bilinmiyor fakat aileden genlerle aktarılan bir hastalık olduğu araştırılarak öğrenilmiştir. Otizm hastalığı için herhangi bir ilaç ya da tedavi yoktur. Doktorlar tedavi etmeye çalıştıkları otizm hastası kişilere ancak dikkatini toplayabilme, rahatlatıcı ve yoğunlaşabilmesine yardımcı olabilen ilaçlar verebilmektedirler. Bunların yanı sıra rehabilitasyon merkezlerinde yapılan çalışmalarda ancak bunlar kadardır. Hepsinin tek bir amacı vardır. Onları toplum ile kaynaştırıp tıpkı bizler gibi normal insanlar olduğunu hissettirebilmektir. Zaten onlarda hasta değildir. Bizler gibi düzgün, sağlıklı bireylerdir.
Otizm hastalığı genellikle 2 yaşında ortaya çıkıyor. Tabii ki de tamamıyla belli olmuyor ancak belirti olarak kendini gösteriyor. Bu hastalığa sahip kişilerin en belirgin özelliği ise anlama güçlüğü ve algılayamama oluyor. Zeka geriliği neredeyse yoktur. Ancak bazı istisnai durumlarda zeka geriliği görülebilmektedir. Zeka geriliği olsun veya olmasın o bireylere göre dünya çok farklı bir yerdir. Algılama yöntemleri çok farklıdır. Bir annenin doğum yaptıktan sonra engelli olma ihtimali %2’dir. Otizm hastalığına yakalanma olasılığı ise %0.5 kadar düşük bir orandır. Erkek çocuklar otizm hastalığına kızlardan daha çok yakalanırlar.
Eğer hasta olduğu düşünülen kişi sözsüz iletişim kurarken zorlanıyorsa, davranışlarında çoğunlukla farklılaşma gözleniyorsa, yorumlama yeteneği diğerlerine göre zayıfsa, toplum içinde olmayıp uzaklaşıyorsa, karşılıklı kurulan ilişkilerde sorun yaşıyorsa, duygu ve düşüncelerini tam olarak aktaramıyorsa ve hayal gücü zayıf ise otizm hastalığına yakalanmış olma ihtimali vardır.
Otizm hastalığına ne sebep oluyor bilinmiyor fakat aileden genlerle aktarılan bir hastalık olduğu araştırılarak öğrenilmiştir. Otizm hastalığı için herhangi bir ilaç ya da tedavi yoktur. Doktorlar tedavi etmeye çalıştıkları otizm hastası kişilere ancak dikkatini toplayabilme, rahatlatıcı ve yoğunlaşabilmesine yardımcı olabilen ilaçlar verebilmektedirler. Bunların yanı sıra rehabilitasyon merkezlerinde yapılan çalışmalarda ancak bunlar kadardır. Hepsinin tek bir amacı vardır. Onları toplum ile kaynaştırıp tıpkı bizler gibi normal insanlar olduğunu hissettirebilmektir. Zaten onlarda hasta değildir. Bizler gibi düzgün, sağlıklı bireylerdir.