Su nefes alıp verme gibi temel ihtiyaçlarımızı başında gelir. Bir bayanın bedeninin %50 su iken bu oran erkeklerde %60'dır ve çocuklarda ise %65-70'dir. Fakat su ihtiyacını karşılamak için de kola, çay, kahve, meyve suyu içmekte doğru bir davranış değildir.
Sadece saf suyu tüketmek bedenin su ihtiyacını karşılar ve bu karışımlı bileşenler gerekli su ihtiyacını karşılamaz.
Suyun Önemi
Bileşenleri H2O olan su, vücuda pek çok paydası olduğu gibi yokluğunda da birçok problemlere yol açmaktadır. Uzmanlar günlük 2 ile 2,5 litre su içmeniz gerektirdiğini belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre organizmalara gerekli mineral ve diğer maddelerin taşınması için suya ihtiyaç vardır.
Vücuttaki suyun azalması kanın katılaşmasına neden olur. Kan katılaşınca da dolaşım sistemini etkileyip bütün dokulara kan ulaşamadığı için kırışıklıklar, yaşlanma ve çeşitli rahatsızlıklara neden olur.
Susuzluğun Yol Açtığı Rahatsızlıklar
• Kabızlık
• Yorgunluk
• Baş ağrısı
• Koyu renk idrar
• Yüksek kolesterol
• Sindirim bozuklukları, mesane ve böbrek problemleri
• Eklem ağrısı ve stres
• Kilo alma
• Yüksek kan basıncı
• Astım ve alerjenler
• Cilt problemleri
Kabızlığı en büyük nedeni susuzluktur. Yeteri miktarda su alınmadığında dışkı katılaşarak bağırsak içinde yavaş ilerler ve kabızlık sorunu ortaya çıkar. Su vücudun yakıtı olduğu için yeteri miktarda su almazsanız yorgun ve bitkin hissedersiniz. Yorgunluk, stres, uykusuzluk, hastalık gibi etmenler de baş ağrısına neden olurken gün içerisinde sürekli baş ağrısı çekiyorsanız bunun nedeni yeteri kadar su tüketmemenizdir. Otururken, yatarken ve bir anda ayağa kalktığınızda başınız dönüyorsa bunun nedeni de yeteri kadar su tüketiyor olmanızdır. Eğer İdrarınız koyu sarı renkte ve kokulu ise bedeniniz yeteri kadar su almıyor demektir. Vücut susuz kaldığı zamanlarda kolesterolü yükselterek hücrelerin su kaybını önlemeye çalışır. Bu yüzden susuz kaldığınız zamanlarda kolesterolünüz yükselir.
Toksin ve atık asitlerin birikmesi bakterilerin gelişmesine neden olduğu için mesane ve böbreklerde suyun eksikliğinde ağrı, enfeksiyon ve inflamasyon gibi problemlere neden olur. Vücut toksinleri elimine edemez ve bu toksinlerin yağ hücrelerinde saklar. Yeteri kadar su alınmadığı zaman bu toksinlerin atamaz ve yağ hücrelerini de serbest bırakmadığı için kilo almanıza neden olur. Vücudunuz Dehidratasyona maruz kaldığı zaman vücut sudan tasarruf etmek için hava yollarını daraltır ve buda astıma neden olur. Normal şartlarda kanın %92' sudan oluşur. Susuz kalındığı zaman ise kan katılaşarak kan akışını yavaşlattığı için vücut direnç olarak kan basıncını yükseltir.
Susuzluk Ölüme Götürür
Susuz kalmak birçok problemlere yol açtığı gibi uzun süre susuz kalmak da ölümlere yol açar. Özellikle sıcak ülkelerde yaşayan insanlar yetersiz su tüketiminden dolayı birçok sağlık problemi yaşamaktadırlar. Buralardaki insanlarda bitkinlik, çökme, deride kırışıklık gibi sorunlar ortaya çıkar. Bunun için özellikle günde 1,5-2 litre su tüketimine özen göstermeniz gerekiyor. Aksi taktirde bu tür sağlık problemlerine yol açarak ölümlere bile neden olabilir.
Sadece saf suyu tüketmek bedenin su ihtiyacını karşılar ve bu karışımlı bileşenler gerekli su ihtiyacını karşılamaz.
Suyun Önemi
Bileşenleri H2O olan su, vücuda pek çok paydası olduğu gibi yokluğunda da birçok problemlere yol açmaktadır. Uzmanlar günlük 2 ile 2,5 litre su içmeniz gerektirdiğini belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre organizmalara gerekli mineral ve diğer maddelerin taşınması için suya ihtiyaç vardır.
Vücuttaki suyun azalması kanın katılaşmasına neden olur. Kan katılaşınca da dolaşım sistemini etkileyip bütün dokulara kan ulaşamadığı için kırışıklıklar, yaşlanma ve çeşitli rahatsızlıklara neden olur.
Susuzluğun Yol Açtığı Rahatsızlıklar
• Kabızlık
• Yorgunluk
• Baş ağrısı
• Koyu renk idrar
• Yüksek kolesterol
• Sindirim bozuklukları, mesane ve böbrek problemleri
• Eklem ağrısı ve stres
• Kilo alma
• Yüksek kan basıncı
• Astım ve alerjenler
• Cilt problemleri
Kabızlığı en büyük nedeni susuzluktur. Yeteri miktarda su alınmadığında dışkı katılaşarak bağırsak içinde yavaş ilerler ve kabızlık sorunu ortaya çıkar. Su vücudun yakıtı olduğu için yeteri miktarda su almazsanız yorgun ve bitkin hissedersiniz. Yorgunluk, stres, uykusuzluk, hastalık gibi etmenler de baş ağrısına neden olurken gün içerisinde sürekli baş ağrısı çekiyorsanız bunun nedeni yeteri kadar su tüketmemenizdir. Otururken, yatarken ve bir anda ayağa kalktığınızda başınız dönüyorsa bunun nedeni de yeteri kadar su tüketiyor olmanızdır. Eğer İdrarınız koyu sarı renkte ve kokulu ise bedeniniz yeteri kadar su almıyor demektir. Vücut susuz kaldığı zamanlarda kolesterolü yükselterek hücrelerin su kaybını önlemeye çalışır. Bu yüzden susuz kaldığınız zamanlarda kolesterolünüz yükselir.
Toksin ve atık asitlerin birikmesi bakterilerin gelişmesine neden olduğu için mesane ve böbreklerde suyun eksikliğinde ağrı, enfeksiyon ve inflamasyon gibi problemlere neden olur. Vücut toksinleri elimine edemez ve bu toksinlerin yağ hücrelerinde saklar. Yeteri kadar su alınmadığı zaman bu toksinlerin atamaz ve yağ hücrelerini de serbest bırakmadığı için kilo almanıza neden olur. Vücudunuz Dehidratasyona maruz kaldığı zaman vücut sudan tasarruf etmek için hava yollarını daraltır ve buda astıma neden olur. Normal şartlarda kanın %92' sudan oluşur. Susuz kalındığı zaman ise kan katılaşarak kan akışını yavaşlattığı için vücut direnç olarak kan basıncını yükseltir.
Susuzluk Ölüme Götürür
Susuz kalmak birçok problemlere yol açtığı gibi uzun süre susuz kalmak da ölümlere yol açar. Özellikle sıcak ülkelerde yaşayan insanlar yetersiz su tüketiminden dolayı birçok sağlık problemi yaşamaktadırlar. Buralardaki insanlarda bitkinlik, çökme, deride kırışıklık gibi sorunlar ortaya çıkar. Bunun için özellikle günde 1,5-2 litre su tüketimine özen göstermeniz gerekiyor. Aksi taktirde bu tür sağlık problemlerine yol açarak ölümlere bile neden olabilir.