ATP’yi tam olarak hücre içerisinde bulunan enerji şeklinde tanımlayabiliriz. Enerji asla yok olmaz. Sadece çeşitlere dönüşür. Ancak bu dönüşüm %100 verimli olmaz.
Dönüşüm sırasında bir miktar enerji ısı olarak ortamdan ayrılır. (ısı enerjisine dönüşür.) Örnek vermek gerekirse spor yaptığımızda kaslarda depolanan potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüşür. Bu sırada bir miktar enerji ısı olarak vücudumuzdan ayrılır. Temel enerji kaynağımız besinlerdir. Besinler hücresel solunum mekanizması ile parçalanarak canlılar için kullanılabilen enerji açığa çıkar.
Yapısında adenin organik bazı, riboz pentoz şekeri ve 3 tane fosfat bulunur. Adenin ile ribozun birbirine bağlanması glikozit bağı ile gerçekleşir. Adenin ve riboz beraberce adenozin yapısını oluşturur. Adenozinle 1. Fosfatın bağlanması ester bağı ile gerçekleşir.
• Adenozin +1 fosfat AMP
• Adenozin +2fosfat ADP
• Adenozin +3fosfat ATP
1-2 ve 2-3 fosfatlar arasındaki bağa yüksek enerjili fosfat bağı denir. Besinlerden açığa çıkan enerji bu bağlarda depolanır. ATP’nin yapısında iki tane yüksek enerjili fosfat bağı bulunur. ATP’nin üretilmesine fosforilasyon denir.
ATP’nin tüketilmesine ise defosforilasyon denir. Defosforilasyon ile ATP’nin yapısındaki enerji açığa çıkarılırken ATP’nin yapısında AMP’ye dönüşümü kademeli olarak gerçekleşir. Her iki yüksek enerjili fosfat bağı aynı anda koparılamaz. İki koparılışta da ATP, ADP’ye dönüşür. İkinci koparılışta ADP, AMP’ye dönüştürülür. ATP’de defosforilasyon olayında ATP’nin su ile parçalanıp ADP ve fosfat oluşturulmasında dayanır. Defosforilasyon aynı zamanda hidroliz reaksiyonudur. Hidroliz, organik bir molekülün su ile parçalanması temeline dayanır.
Dönüşüm sırasında bir miktar enerji ısı olarak ortamdan ayrılır. (ısı enerjisine dönüşür.) Örnek vermek gerekirse spor yaptığımızda kaslarda depolanan potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüşür. Bu sırada bir miktar enerji ısı olarak vücudumuzdan ayrılır. Temel enerji kaynağımız besinlerdir. Besinler hücresel solunum mekanizması ile parçalanarak canlılar için kullanılabilen enerji açığa çıkar.
ATP Enerjisi Nasıl Oluşur?
Besinlerin solunumla parçalanması sonucunda açığa çıkan enerjinin depolandığı moleküldür. ATP içine yerleştirilmemiş enerji canlı tarafından kullanılamaz. Bütün hücreler kendi ATP’sini kendisi üretir. Hücreden hücreye aktarım yapılamaz.Yapısında adenin organik bazı, riboz pentoz şekeri ve 3 tane fosfat bulunur. Adenin ile ribozun birbirine bağlanması glikozit bağı ile gerçekleşir. Adenin ve riboz beraberce adenozin yapısını oluşturur. Adenozinle 1. Fosfatın bağlanması ester bağı ile gerçekleşir.
• Adenozin +1 fosfat AMP
• Adenozin +2fosfat ADP
• Adenozin +3fosfat ATP
1-2 ve 2-3 fosfatlar arasındaki bağa yüksek enerjili fosfat bağı denir. Besinlerden açığa çıkan enerji bu bağlarda depolanır. ATP’nin yapısında iki tane yüksek enerjili fosfat bağı bulunur. ATP’nin üretilmesine fosforilasyon denir.
ATP’nin tüketilmesine ise defosforilasyon denir. Defosforilasyon ile ATP’nin yapısındaki enerji açığa çıkarılırken ATP’nin yapısında AMP’ye dönüşümü kademeli olarak gerçekleşir. Her iki yüksek enerjili fosfat bağı aynı anda koparılamaz. İki koparılışta da ATP, ADP’ye dönüşür. İkinci koparılışta ADP, AMP’ye dönüştürülür. ATP’de defosforilasyon olayında ATP’nin su ile parçalanıp ADP ve fosfat oluşturulmasında dayanır. Defosforilasyon aynı zamanda hidroliz reaksiyonudur. Hidroliz, organik bir molekülün su ile parçalanması temeline dayanır.