İştahsızlık sorunuyla boğuşan çocuğunuzu yemek yemiyor diye azarlamayın... Azarlamak, baskıcı bir tutumla yemek yemesi için ısrar etmek yanlıştır. Bununla birlikte çocuğun yemek yemediği için cezalandırılması da yapılan bir başka yanlıştır. Bu gibi tutumlarda çocuklarda iştahsızlık düzeyini arttıracaktır. Aileler, çocuğunun ne yediğini, ne içtiğini iyi gözlemlenmelidir. Öğünlerini takip etmeli, kilo ve boy ölçümlerini de yapmalıdır.
İştahsızlık sorunu olan çocukları başka çocuklarla kıyaslamak sorunu biraz daha büyütebilir, çocuğu küstürebilir. Nedeni fizyolojik ya da psikolojik iştahsızlık çeken bir çocuğa bunu yaşatmayın. Kilo sorununa "ne yesem, ne içsem yarıyor" mantığı ile bakan bir toplum olarak çocuğun az yemekle doyduğunu savunan bir -çok ailenin varlığı da bir başka üzücü yaklaşım.
Çocuğun, yaşında olması gereken kiloda olmasını sağlamak, öğünlerini zamanında yemesi çok önemlidir. Günümüzde öğün atlanması oldukça fazladır. Çocuğun oyuna dalması anne veya babanın ilgisiz görünmesi çocuğu olumsuz olarak tetikleyecektir.
Aile büyüklerinin fast food alışkanlıklarının çocuklara yansımaları gerçek öğünleri atlamalarına ya da karınlarını sadece bu ürünlerle doyurmalarına neden olabilir.
Bu yüzden çocukla birlikte beslenirken sağlıklı besinlere karşı seçici davranılmalıdır. Ayrıca sizde besleyici gıdalar tüketmeli ve örnek olmalısınız. Sizi örnek alan çocuk sizin yolunuzdan yürümeye başlayacaktır.
Özensiz hazırlanan yemekler de çocukları iştahsızlık konusunda tetikleyebilir. Yemekleri, sevmediği bir yemek bile olsa eğlenceli hale getirerek sunmak çocukları iştahsızlığını yenme konusunda yüreklendirebilir. Çocuklarda iştahsızlık sorunu, fizyolojik ya da psikolojik kaynaklı olsa da anne ve babaların özeni, bilinçli sağlıklı beslenme uygulamaları ile çözülebilir bir sorundur, yeter ki ilginizi eksik etmeyin... Kısa süre içerisinde düzelme olacak ve çocuk yemek yemeye başlayacaktır.
İştahsızlık sorunu olan çocukları başka çocuklarla kıyaslamak sorunu biraz daha büyütebilir, çocuğu küstürebilir. Nedeni fizyolojik ya da psikolojik iştahsızlık çeken bir çocuğa bunu yaşatmayın. Kilo sorununa "ne yesem, ne içsem yarıyor" mantığı ile bakan bir toplum olarak çocuğun az yemekle doyduğunu savunan bir -çok ailenin varlığı da bir başka üzücü yaklaşım.
Çocuğun, yaşında olması gereken kiloda olmasını sağlamak, öğünlerini zamanında yemesi çok önemlidir. Günümüzde öğün atlanması oldukça fazladır. Çocuğun oyuna dalması anne veya babanın ilgisiz görünmesi çocuğu olumsuz olarak tetikleyecektir.
Sizi Örnek Aldığını Unutmayın
Çocuğun ilk olarak aile bireylerini kendine örnek aldığını da unutmamak gerekir. Beslenme konusunda da bu geçerlidir. Beslenme sonradan öğrenilen bir davranış olması dolayısıyla eğer anne veya baba yeme konusunda seçici ise çocuk da bu özelliği örnek alarak tadını hiç bilmediği besinlere karşı önyargılı davranabilmektedir.Aile büyüklerinin fast food alışkanlıklarının çocuklara yansımaları gerçek öğünleri atlamalarına ya da karınlarını sadece bu ürünlerle doyurmalarına neden olabilir.
Bu yüzden çocukla birlikte beslenirken sağlıklı besinlere karşı seçici davranılmalıdır. Ayrıca sizde besleyici gıdalar tüketmeli ve örnek olmalısınız. Sizi örnek alan çocuk sizin yolunuzdan yürümeye başlayacaktır.
Özensiz hazırlanan yemekler de çocukları iştahsızlık konusunda tetikleyebilir. Yemekleri, sevmediği bir yemek bile olsa eğlenceli hale getirerek sunmak çocukları iştahsızlığını yenme konusunda yüreklendirebilir. Çocuklarda iştahsızlık sorunu, fizyolojik ya da psikolojik kaynaklı olsa da anne ve babaların özeni, bilinçli sağlıklı beslenme uygulamaları ile çözülebilir bir sorundur, yeter ki ilginizi eksik etmeyin... Kısa süre içerisinde düzelme olacak ve çocuk yemek yemeye başlayacaktır.