Evet, bugünkü konumuzu “Erkekler aldatıldığını nasıl anlar?” adlı başlığı ile sizlere aktaracağım. Farkındayım çok zor bir konu ama günümüzde anlatımına, fazlasıyla ihtiyaç var. Bu sebepten de bugün bu konuya değinme ihtiyacı, duydum. Şimdi dilerseniz anlatımıma, “Erkekler aldatıldığının farkına nasıl varır ve eşinin onu aldattığına dair şüphe duyması için ne gibi delillere, itibar etmesi gerekir?” bu soruyla başlamak istiyorum.
![ERKEKLER ALDATILDIĞINI NASIL ANLAR?]( "ERKEKLER ALDATILDIĞINI NASIL ANLAR?")
Birçoğumuz kadınların kıyafet düşkünlüğünden dolayı bavulu çoktur, diye genelleme yapsak da durum ole değil. Kadınlar tatile gidecekleri yerin hava durumunu bile hesaba katarak, yanlarına iki mevsimlik kıyafet, alırlar. Erkekler için durumun böyle olmadığını, hepimiz biliyoruz. Buradan yola çıkarak anlatmak istediğim şu; bir kadın sizi aldatmayı kafasına koymuş ise aldattığında ve aldattıktan sonra ki olacakları detay detay hesaba katmış, planlamış ve hazırlığını çoktan yapmıştır. Bu sebepten erkekler eşinin onu aldatıp aldatmadığını öğrenmesi, baya bir zaman alabilir. Peki, erkekler aldatıldığının farkına nasıl varır?
Erkekler eşi tarafından aldatılacaklarını ve aldatılma gibi herhangi bir sorun yaşayacaklarını, hiç hesap etmezler. Bırakın hesap etmeyi, bunu kendilerine konduramayacakları için ve aldatılmak, onların düşüncesine göre ters ve çok ağır olduğu için bunu düşünmezler, bile. Çünkü hafızalara, toplumumuz tarafından ‘erkekler aldatılmaz’ diye, bir düşünce yerleştirilmiştir ve erkeklerde buna fazlasıyla inanmışlardır. Aldatılmak erkeklerin çok düşündüğü, bir şey değildir. Çünkü akıllara şöyle bir algı, “Eşim beni aldatmaz, aldatamaz” yerleşmiştir. Ancak bu düşünceye en az erkekler kadar, kadınlarda hâkimdir.
Çünkü bu düşüncedeki erkek, kafasına eşinin onu aldatamayacağını yerleştirdiği için hiç sorgulamaz ve aldatılacağını, aklından dahi geçirmez. İşte bu yüzden de aldatan kadınların yakalanma gibi ve herhangi bir şekilde deşifre olma gibi bir derdi, yok denecek kadar azdır. Bunu bugün günümüzde de açıkça görebiliyoruz. Akıllarda hep erkekler aldatır gibi bir izlenim var. Ama durum ole değil. Erkekler kolay yakalandığı için aldatamaz ve bu yüzden bir nevi adı çıkmıştır. Ancak aldatan kadın, aldattırdığı için fazla konuşulmaz ve aldattığına dair bir fikir, akıllara bile gelmez. Çünkü kadınlara aldatmak, çok alışa gelmiş bir durum olmadığı için kimse oraya, takılmaz. İşte aradaki düşünce farkının gücü ve bu gücün getirdiği kamuflaj.
Erkekler eşinin onu aldattığını ancak şu şekilde yorumlayabilir. Eğer eşi önceden hiç makyaj yapmayan ve kendine fazla bakım göstermeyen, biri ise sonraları aşırı derecede yaşam sitilini değiştirip ve gözü artık eşini görmüyorsa, o zaman belki şüphe duyulabilir. Ancak bu aldattığına dair yeterli bir sebep, değil. Bir anda farklı ortamlara giriyor, yaptığı programları size açıklama gereği duymuyorsa ve program sonrası, sizinle aşırı ilgileniyor ise bu bir aldattığına dair, sebep olabilir. Bir anda spora başlayıp, saçlarında ciddi değişiklikler yapıyor ve evde durduk yere sorun çıkartıp, rahatlıkla gururunuzu incitecek sözcükleri sarf ediyor ise buda sizi aldattığına dair bir sebep olabilir. Cinsel ilişkide ya çok isteksiz ya da eskisinden daha istekli ise buda sizin için bir sebep, diyebilirim. Ancak bütün bu gözlemler, sizin aldatıldığınızı gözle görmediğiniz sürece, tam anlamıyla ‘beni aldatıyor’ demeniz için yeterli sebepler, değil.
Erkekler Aldatıldığının Farkına Nasıl Varır?
Erkeklerle kadınların düşünme mekanizması, birbirinde tamamen farklı. Erkek yüzeysel ve hep neticeye bakıp, tek bir yere odaklandığı için gözden birçok şey kaçırır ve hemen hemen hep hazırlıksız, yakalanırlar. Yani erkekler daha çok sonuç odaklıdır. Kadınlar ise tam tersi; daha detaycı, daha kapsamlı ve neden sonuç ilişkisi ile düşündükleri için bir şey olmadan önce tüm hazırlıkları, tamamdır. Bu bahsettiğim düşünce sistemini yani mekanizmasını, bir yere tatile giden kadın ve erkeğin bavullarından da anlayabilirsiniz.Birçoğumuz kadınların kıyafet düşkünlüğünden dolayı bavulu çoktur, diye genelleme yapsak da durum ole değil. Kadınlar tatile gidecekleri yerin hava durumunu bile hesaba katarak, yanlarına iki mevsimlik kıyafet, alırlar. Erkekler için durumun böyle olmadığını, hepimiz biliyoruz. Buradan yola çıkarak anlatmak istediğim şu; bir kadın sizi aldatmayı kafasına koymuş ise aldattığında ve aldattıktan sonra ki olacakları detay detay hesaba katmış, planlamış ve hazırlığını çoktan yapmıştır. Bu sebepten erkekler eşinin onu aldatıp aldatmadığını öğrenmesi, baya bir zaman alabilir. Peki, erkekler aldatıldığının farkına nasıl varır?
Erkekler eşi tarafından aldatılacaklarını ve aldatılma gibi herhangi bir sorun yaşayacaklarını, hiç hesap etmezler. Bırakın hesap etmeyi, bunu kendilerine konduramayacakları için ve aldatılmak, onların düşüncesine göre ters ve çok ağır olduğu için bunu düşünmezler, bile. Çünkü hafızalara, toplumumuz tarafından ‘erkekler aldatılmaz’ diye, bir düşünce yerleştirilmiştir ve erkeklerde buna fazlasıyla inanmışlardır. Aldatılmak erkeklerin çok düşündüğü, bir şey değildir. Çünkü akıllara şöyle bir algı, “Eşim beni aldatmaz, aldatamaz” yerleşmiştir. Ancak bu düşünceye en az erkekler kadar, kadınlarda hâkimdir.
Çünkü bu düşüncedeki erkek, kafasına eşinin onu aldatamayacağını yerleştirdiği için hiç sorgulamaz ve aldatılacağını, aklından dahi geçirmez. İşte bu yüzden de aldatan kadınların yakalanma gibi ve herhangi bir şekilde deşifre olma gibi bir derdi, yok denecek kadar azdır. Bunu bugün günümüzde de açıkça görebiliyoruz. Akıllarda hep erkekler aldatır gibi bir izlenim var. Ama durum ole değil. Erkekler kolay yakalandığı için aldatamaz ve bu yüzden bir nevi adı çıkmıştır. Ancak aldatan kadın, aldattırdığı için fazla konuşulmaz ve aldattığına dair bir fikir, akıllara bile gelmez. Çünkü kadınlara aldatmak, çok alışa gelmiş bir durum olmadığı için kimse oraya, takılmaz. İşte aradaki düşünce farkının gücü ve bu gücün getirdiği kamuflaj.
Erkekler eşinin onu aldattığını ancak şu şekilde yorumlayabilir. Eğer eşi önceden hiç makyaj yapmayan ve kendine fazla bakım göstermeyen, biri ise sonraları aşırı derecede yaşam sitilini değiştirip ve gözü artık eşini görmüyorsa, o zaman belki şüphe duyulabilir. Ancak bu aldattığına dair yeterli bir sebep, değil. Bir anda farklı ortamlara giriyor, yaptığı programları size açıklama gereği duymuyorsa ve program sonrası, sizinle aşırı ilgileniyor ise bu bir aldattığına dair, sebep olabilir. Bir anda spora başlayıp, saçlarında ciddi değişiklikler yapıyor ve evde durduk yere sorun çıkartıp, rahatlıkla gururunuzu incitecek sözcükleri sarf ediyor ise buda sizi aldattığına dair bir sebep olabilir. Cinsel ilişkide ya çok isteksiz ya da eskisinden daha istekli ise buda sizin için bir sebep, diyebilirim. Ancak bütün bu gözlemler, sizin aldatıldığınızı gözle görmediğiniz sürece, tam anlamıyla ‘beni aldatıyor’ demeniz için yeterli sebepler, değil.